sosyal fobikken piçin biri nasıl olunur
inci sözlük den dikeyzeka adlı yazarın hikayesidir. hem unutmayayım. hemde kaybolmasın diye buraya ekleyecegim.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
1-eskiden bende çoğunuz gibi sosyal fobiktim ve üniversite 3üncü sınıfa kadar böyle yaşadım. hepinizin çektiklerini çok iyi biliyorum. ama sonunda bunu aştım ve işte olay burada patlıyor.

bir sosyal fobik açılırsa herkesten piç olur. çünkü onlar zeki insanlardır, empati yeteneği üst düzeyde insanlardır ve en dipten geliyorlardır. aksini iddia eden varsa götünden sikerim bunlar doğru. yaşadım biliyorum.

umarım aranızda aşamayanlar yaşadıklarımdan dersler çıkarırlar.

anlatmamı isterseniz başlıyorum gizli piç kardeşlerim

9-önce şunu belirteyim böyle bir hastalığınız varsa veya şüpheleniyorsanız dooooru hastaneye piçozlar. tabi hastaneye gidilemeyecek bir hastalık bu biliyorum. sorun da tam burada başlıyor.

öncelikle çocukluğumdan başlıyorum. unutmayın bu hastalığın çıkış noktası çocukluk. kimse anasının karnından sf li (sosyal fobi) doğmaz. ailem her zaman üzerimde baskın olmuştur. zaman zaman çocuklarla oynarken annem beni arkadaşlarıma emanet ederdi. çocuklar ahmete iyi bakın derdi. işte burada başlıyor olay. zaten tek kardeştim. babam bana hiç güvenmezdi. gerçekten adamın sikinde değildim. üstüme titrerdi tabi ama mesela elinde olsa oyuncaklarımla benim yerime kendi oynar, ben düşmeyeyim diye bisikletime kendisi binerdi. tabi durum böyle olunca arkadaş arasında küçümsemeler, alay etmeler oldu. bu da o yaşta bi çocuk için çok kötüydü. her zaman diğerlerinden ezik hissetmeye başlamıştım. '' kendimi onlardan her konuda kötü görüyordum. '' bu cümleye dikkat edin işin sırrı burada.

sonra yavaş yavaş büyümeye başladım. her bireyin yaşı ilerledikçe alması gereken sorumluluklar artar. ama benim hiç artmadı. çünkü ailem benim yerime hepsini yaptı. yaş ilerledi ve lise zamanına geldi. ben hala herkesi üstün görüyordum. yavaş yavaş kız arkadaş bulmalar vs. başladı. bende fiziği düzgün biriyim. bana da bakan veya teklif eden kızlar dahi oldu, hepsini reddettim. çünkü herkes benden üstündü, benim işim değildi bunlar. ben kenarda durmaya mahkum gibiydim. sınıfta sınıf arkadaşlarımın önünde bile elim ayağım titriyordu, yüzüm kızarıyordu, sesim çoook kötü çıkıyordu. herkes gülmeye başlıyordu. sınıf arkadaşlarımla çok rahat konuşan ben önlerine tek başıma çıkınca öylece kalıyordum..

sonunda aşık oldum ve işler değişmeye başladı...

15- lisede aşık olduğum kız tam bir orospuydu ama tabi akıl yok aşkta. çok aşıktım beyler. kızda hafiften bakıyordu filan. bizim arkadaşlar gaza getirmeye çalışıyorlardı beni ama tabi ben yapamazdım bunu. asla yapamazdım. tam 3 ay bakıştık öylece, kız benden adım atmamı bekledi ama olmadı. hiçbirşey yapamadım.

birgün yine böyle cam kenarı arka sırada oturuyorum. en yakın arkadaşım geldi, yüzü düşmüş. dedim noldu lan. sana bakan kız var ya tuğberkle çıkmaya başlamış. dondum kaldım beyler. sonra belli etmemek için siktir et lan banane amk dedim. tabi en yakın arkadaşım olduğundan o da benim içimi biliyordu ve durumumu az çok anlamıştı. bu arkadaşımın adı murat. murat daha sonra benim bu hastalığı atmam için bana yardımcı olacak kişidir. lise döneminde durumumu anlamış ve sürekli ortamlara çağırmıştı ama gitmemiştim. unide de aynı okula düştük muratla hemen ikimiz eve çıktık. işte işler burada değişecekti.

ama önce liseye dönelim. sevdiğim kız başkasıyla çıkıyor benim içim içimi kemiriyordu. kız da benden hoşlandığı halde konuşamamıştım. karşımda yeni sevgilisiyle yanyana oturmuş arada öpüşüyorlardı. o piçin yerinde ben olabilirdim. olmamam için hiçbir mani yoktu. peki neden ben değildim? işte o sıralar bunu düşünmeye başladım. sonra parçaları yavaş yavaş birleştirmeye başladım. hastalığıma teşhis koyuyordum. aynı zaman da da sevdiğim kızın o çocukla bir partide birlikte olduğunu duymuştum. beynimden vurulmuş gibiydim. herkes bundan bahsediyordu. çocuk sevdiğim kızı sikmişti. evet en hafif ifadeyle sikmişti. oturdum ağladım, kendimi alkole vurdum.. hiç aklımdan çıkmadı.. sonunda üniye geçtik ve dediğim gibi muratla eve çıktık..
 
olay asıl burada başlıyor, buraya kadar genel anlattım bundan sonra kişileri vs. olacak. olay örgüsü şeklinde yaşadıklarımı ve araya yorumları yazıcam

21-bu arada isimler gerçek değil tabi ki uniyi de bitirdim hangisi oldugunu söyleyemem ortaya çıkabilir

murat her zaman en yakın arkadaşım olmuştu. çocukluğumdan beri. aynı mahallede büyüdük, ilkokulda o özele ben devlete gitmiştim. lisede ve unide aynı okulda okuduk. birbirimize sonunda kadar güveniyorduk ve eve çıktık.

uninin ilk başları malum, yeni tanışmalar yalandan ilk arkadaşlar vs. şehir dışında okuyorduk ve birbirimizden başka tanıdığımız kimse yoktu. murat çok aktif bi çocuktur. her zaman ortamda dikkat çeker, espiri yapar herkesi güldürür. yakışıklı filan değildir normaldir işte. ama uzun boyludur kardeşim. parası da öğrenciye göre fazladır. murat okulun ilk günlerinde okula gitmeye başladı yanına benide alıyor tabi. zorla götürüyordu. ben evden çıkmama taraftarıydım. önce evin çevresini tanıyalım filan diye yalanlar uyduruyordum. murat beni tanıdığından zorla ortama sokup yabancı birileriyle tanışıyor ve beni de tanıştırıyordu. kızlarla arası çok iyidi muratın. ilk gün 2 ikinci gün 4 kızla tanıştırdı beni hiç unutmam. ama tabi ben girdiğim ortamlarda muratı rezil etmekten başka bişey yapmadım. amk ağzımdan laf çıkmıyordu ki. mal gibi selamlaşıyordum o kadar zaten yüzüm kıpkırmızı oluyordu. murat espiri yapıyordu bikaç, işte biraz çekingen ama şöyle tatlı, böyle kaliteli kültürlü filan açılınca görün onu diyordu kızlarada. kızlarda daha çok üstüme geliyor ben daha çok kapanıyordum.

tabi muratında yapacakları bir yere kadardı. çocuk kız sikmek ortamlara akmak istiyordu. bense evde oturmak...

beni hep dışarı çağıran muratın davetleri artık isteksiz olmaya başlamıştı. çünkü ortamlarda gerçekten çoook kötüydüm.. murat yine bi gün çağırdı bu sefer gerçekten istemiyorum evde oturucam dedim.. muratta bi sevinme oldu. çocuk haklı tabi amk. kim napsın beni. murat çıktı 2 saat evde mal gibi bi film izledim. film bitti kapı açıldı. murat gelmiş yanında bikaç kişi var. gittim bi baktım yanında 2 kız bide dalyarağın biri. anlayacağınız 2vs2 yapmışlar. kafalar bi dünya hem kızların hem bunların.. oturduk filan tabi ben 5dk oturdum sonra odama gittim..

sonra dalyarakla bi kız kendi evlerine gitmiş, muratla bu kız hala salonda gülüşmeler eğlenmeler vs. lan ben oturuyorum mal gibi. kıskanmak değil piçler, yani o zamana kadar kız arkdaşı bırak konuştuğum kızlar bile sayılı. neden ben böyleyim diyorum sorguluyorum.. bunlar odaya geçtiler başladılar pompaya.. bağırtıyor piç.. bende çıktım tekele aldım bişeyler oturdum inlemeler eşliğinde içiyorum...

tabi ağlayarak...

dedim bu böyle olmayacak

32-herneyse...

sabah uyandım, baktım murat da yok kız da..amk yalnız yattım yalnız kalktım diyorum. neyse aradım muratı kız varmı yanında ? yok dedi gel. gittim yanına yüzü gülüyor tabi sikişi atmış ilk seneden. dedim murat yanlış anlama ama kıskanmakta değil böyle böyle..ben hiç kız yapmadım şimdiye kadar bana usul göster yardım et. yalnızlıktan sıkıldım amk..

bak dedi kardeşim ben seni çok iyi tanıyorum biliyorsun. senin sorunun sadece kızlarla değil, tabi en fazla kızlarla ama şunu söyle neden sunum yaparken topluluk önündeyken heycanlanıyorsun?

tamam dedim murat. kabul bende bi sorun var bu sorunu nasıl çözücez ?

araştırdım dedi murat. daha önceden araştırmış sfliymişim. tabi benden o dedikten sonra iyice araştırdım ve hani denir ya cuk oturdu diye. amına kodumun hastalığı tam ben. yani bak şöyle uzaktan bu piç sf dersin amk. her özelliği var nerdeyse. neyse siz zaten neler olduğunu biliyorsunuz. tedavi yöntemlerine filan bakıyorum ama öyle kolay değiiiiilll !1! yazıyor heryerde. lan diyorum ne amk şizofren değiliz ya bi yolu olmalı amk. yok diyorlar doktora git tedavi ol. lan doktor bana diyecek ki anlat nedir sorun. lan 20 yaşında adamım doktora ''minibuste musait bi yerde inicem mu diyeyim'' veya '' hiç kızardaşım olmadı'' mı diyeyim. tabi en doğrusu doktormuş ama ben o yolu seçmedim. seçmedim ama boşta durmadım. murata söz verdim seni rezil etmeyeceğim diye. o da yardımcı olmaya söz verdi. önce alkolü azalttım sonra bıraktım. bakın alkol siker atar sfliyi. içine kapatır. amk siz dışarda geziyorsunuz bi kız size bakıp ıyy dese içiyorsunuz. en azından ben öyleydim. bu çok yanlış. bıraktım amk alkolünü.

murat geldi bu işin başı yine spor dedi, beraber yazıldık spora. sigarayı da azalttım.

sporda bi kız gördüm. ve işte sınavım burada başlıyordu, murat bana kızı gösterdi ve işte kendini göster dedi. lan amk bilmiyorum ki ne diyeyim. lan amk nasıl heycanlandım. muratada söz verdim. nasıl olacak lan şimdi ?

ve o anda murat hiç unutmayacağım cümleyi söyledi...
 
37-'' kardeşim, bi kız sana bakıyorsa artık onunla konuşman lazım. konuşup rezil olsan maymuna dönsen dahi, konuşamadığından daha ezik bir duruma düşemezsin ''

evet dedim işte bu. konuşmam lazım gittim yanına kızın. ne diyeceğimi bilimyorum ama içimde yine büyük heyecan. meraba dedim. gülerek yanıt verdi. işte o anda piçler bütün heyecanım bitti. inanamıyordum. ellerim titriyordu ama çok değil. yüzümde o kadar kızarmamıştı sanki. ben dedim. tanışmak istedim, çok güzel bakıyorsun vs. sonra ne dediğimi bilmiyorum muhtemelen saçmaladım. ben konuşurken kız arada gülüyordu arada ciddileşiyordu ben mal gibi konuşuyordum..en sonunda numarasını istedim verdi. muratın yanına gittim gülüyor ibne. oldu lan işte diyor. hayatımda ilk kez bi kızdan numarasını almıştım. kendime inanamıyordum. gece yattığımda dünyanın en mutlu insanıydım. sanki sikmiş gibi rahattım. hastalık bitmişti sanki . ama öyle olmadı.

sf devam ettiğinden kızı arayamadım. tabi msj attım amk panik olmayın. buluşma yeri ayarladık, murattan biraz taktik aldım filan. yine elim ayağım titriyor amk. eski halime dönmüşüm niye böyle oldum lan. sonra yolda kendimi sakinleştirdim, muratın cümleleride aklıma gelip beni sakinleştiriyordu. yolda dayanamadım muratı aradım. olum bana cesaret ver dedim. uzunca konuştu rahatlattı yine beni. sonra randevu yeri olan cafeye yaklaştım beyler, uzaktan baktım kız oturmuş yanında da bi kız arkadaşı var hay amk ya ...

65-bugünlük son entrym yarın yolculuğa çıkıyorum, gittiğim yerden inş yazabilirim..

cafede esra (öyle diyelim) arkadaşıyla (ceyda) ahahaha... isimlere bak zaten sarışındı ikisi de tam uydu.. neyse bunlar oturuyordu öyle beni görmediler ama tabi ben iki kızı görünce çok kötü oldum, geri adımlar attım eve doğru yürüsem mi napsam diye düşünüyorum.. yine aradım muratı arkadaşı var lan dedim. lan dedi arkadaşı beğenirse çıkabilir işte taktiktir filan, bide arkadaşına sulanma filan..lan dedim ne sulanması yaklaşmaya korkuyorum amcık, oğlum dedi göster kendini amk. dediklerini yine tekrarladı uzunca. kapattım telefonu. bi daha çaldı. amk esra arıyor. bi anda açtım (ilk kez bi kızla telden konuşuyorum). nerdesin seeeaaaan nie bekletiyosun beniiii?

yüzümde aptal bi gülümseme oldu şöyle bi. sonra tabi kızı görüyorum cafede. geldim geldim dedim kapattım yüzüne ve bi anda daldım cafeye * ) lan sanki cafede herkes bana bakıyor gibiydi. neyse hiiç bozuntuya vermedim gittim yanlarına merhaba dedim. elimi uzattım kız kalktı sarıldı, arkadaşıyla da tokalaştık. nasılsınnn canııııım dedi böyle uzatarak. amk dedim noluyor lan. hayatımda ilk amk. ii dedim gülerek, gerçekten çok rahatlamıştım o anda cool olduğumu düşünüyorum filan. ceyda dedi yakışıklıymışssın dedi gülerek.. saol dedim

sonra esra dedi ki '' aa unuttum tanıştırayım, bu spor salonunda tanıştığım utangaç çocuk, bu da en yakın arkadaşım ceydaaaa ''

lan amk beyler. coolluğun tam zirvesinde şöyle kasılırken, bi anda yine utangaç sfli çocuk oldum amk. amk kızı beni utangaç olduğum için sevmiş. arkadaşıylada nerdeyse dalga geçmek için tanıştırmış. hep işte sorular şöyle '' seni niye konuşmuyorsun, sen niye şöylesin, niye utangaçsın '' lan amına kodumun kızı az önce ne iyiydim sıçtın ağzıma. neyse işte rezillik amk, hesap bile isteyemedim amk kızlar güldü filan..zor attım kendimi eve geldim. tabi önce tekele uğradım aldım bişeyler çıktım eve murat şok oldu hani bırakmıştın lan onlar ne dedi.. aldı elimden zorla anlattım olayı murat a..

içmeyeceksin dedi, senin bundan sonra ki amacın o kızı sikmek olacak tamam mı ?

tamam amk

303-evet başlayalım beyler

en son esra ve ceyda kardeşler cafe de taşak geçmişler ve muratın sayesinde kendimi esrayı sikmeye adayacaktım..

eve alkolle geldikten sonra murat sakinleştirdi içmememi sağladı. gittim bi duş aldım filan. ama unutamıyordum lan amk iki kız var ben hesabı isteyemiyorum filan gülüyorlar bana. amk garsonu da bakmıyor bi türlü. sürekli aklımda bunlar geziniyor. muratta işte diyor ki kendinle dalga geçseydin bu özgüven belirtisidir filan. çok önemli şeyler söylüyor ama o an hiçbirşey sikimde değil, kafa gitmiş amk. esrayı sikeceksin diyor ama nasıl sikicem ?

işte unide de kendime böyle sfli arkadaşlar bulmuşum. Sf olmasa da çekingen, içine kapanık, depresyonda tipler. Muratla benim arkadaş ortamım biraz farklılaşmış ama yine de murat ve ben, gerisi yalan. Her neyse bu çekingen çocuklardan birinin adı Tuncay. Hafif şişman, saçları biraz açılmış, böyle Anadolu çocuğu, safta biraz(temizkalpli anlamında), sfli olduğundan hiç şüphem yoktu ama inkar ediyordu. Bu hastalığı aşmanın ilk basamağı kabul etmek beyler, eğer kabul ederseniz artık diğer basamaklara geçebilirsiniz, yok kabul etmezseniz 3-0 hükmen mağlup. Bu tuncayda böyleydi yok asosyalim filan diyordu, çirkin güzel bi kız görse kızarıyor, konuşamıyor saçmalıyordu. Sürekli bize geliyor bende onlara gidiyordum. Böyle iki sfli birbirimizi kandırarak yaşıyorduk mal gibi. Ama Tuncayın sfli olmasının iyi yanıda kendimi ona bakarak görebiliyordum ve çözümlere yaklaşıyordum. Yani bakıyordum çocuğa aynı ben amk, sonra bakıyordum ne sıkıntısı var nasıl çözülebilir, çözümünü hemen buluyordum ama uygulamak kolay değildi amk.

Bu tuncayı niye anlattım peki ? tabi ki sebebi var, ama ileride sırası gelecek, maalesef sırası gelecek. Dikkat!

305-Muratta sürekli gazlıyordu beraber oldukça, bazen dalga geçiyordu gaza getirmek için, bazen de ciddi tavsiyeler.. muratın bana her dediğini anında yapsaydım bu hastalıktan direk kurtulurdum. Ama yapamıyordum tabi, amk yapamamamın sebebi de belli daha sonradan anladım bunu da. Dikkat beyler sizinde sikinizin keyfine göre takılamamanızın sebebi bu, ya birisi sikimizi beğenmezse? Yani, içimizden bir şey yapmak geliyor, ama ya insanlar gülerse? Taşak geçerse ? rezil olursam ?

Olum kafanızdan olumsuz düşünceleri atın, hiçbir olumsuzluğu barındırmayın amk. Sik gibi arabesk filan dinlemeyin, mümkün olduğunca SLOW parça bile dinlemeyin. Eğlenceli müzikler dinleyin. Spor yapın mümkün olduğunca, imkanınız yoksa evde yapın. Biri size derdini anlatıyorsa çok siklemeyin, yarın ölüp gideceksiniz amk ! eğer sürekli bir melankolia halinde olursanız düşüncelerinizde negatife doğru kayar.
Lan amın inkarları bi kızla konuşacaksınız, hemen diyorsunuz ki ya terslerse ya kabul etmezse ? bakın zaten her şeyin ihtimali %50’dir bunu böyle düşünün. Ya olur ya olmaz. Denemezsen olma ihtimali %0 değil mi ? beyniniz size kötüyü düşündürüyor çünkü rezil olmaktan aşağılanmaktan korkuyor ve sonunda size bütün ihtimalleri düşüdürüyor, kız ya evet diyecek yada hayır bunu böyle düşünün. Bu düşünceyi oturttuktan sonra diğer mesele de kızın hayır demesiyle alakalı. Kız hayır derse sflilerde özgüven eksikliği çok fazla olduğu için, hemen kendinde bi eksiklik ararlar, sorun bende derler, moralleri bozulur, neden beğenmedi ne sorunum var denir. Ve bu düşüncelerin sonunda da insan tabi kendinde bi kusur bulur amk. Öncelikle insan kendini sevmeli. Nasıl? Olumsuz yönlerinizi düşünmeyin amk. Sürekli olumlu özelliklerinizi düşünerek kendinizi telkin edin. Benden tavsiye gece yatmadan önce kendinizi övün, sabah kalktığınız da da devam edin, bunu hergün yapın. Kendi götünüzü kaldırın. iyi yönlerinizi daha da ileri götürün. Kötü yönlerinize sonra sıra gelsin. Çünkü insan bir işi çok iyi yaptığını hissetmeden, kendine güvenemez ve kötü yönlerini de geliştiremez. Önce iyi yönleri süper yapın. Sonra kötüleri geliştirin. Ama şunu sakın unutmayın, kimse sizden mükemmel olmanızı beklemiyor. Sadece siz bekliyorsunuz, saçmalamayın. Kendinizi eksikliklerinizle de beğenin. – kız meselesi genel sorun tabi sflilerde o yüzden anlattım, genelleyebilirsiniz –

306-Herneyse olaylara devam..

Murat dedi ki bi gün, sen bu esrayı bi daha hiç aradın mı? Yok dedim amk ne araması. Ara bi dedi çağır bi yerlere bi daha, önceki çok güzeldi tekrarlamak istiyorum de. Lan dalgamı geçiyon ne güzeli amk? Olum dedi kızı sikmeyecek misin, nasıl sikeceksin başka türlü amk çağır bi daha. Cafe ismi filan söyledi, oraya çağır şu saatte boş oluyor filan. Sessiz sakin bi yer zaten önceki yer gibi janjan değil. Jan jan ne amk. Neyse arıycamda durumu murat da biliyor şimdi heycanımı azaltsam, yine konuşurken filan saçmalarım. Yok ben yardım edicem dedi. Ben aramaya başladım muratta kulağını dayadı telefona. Akıl yok amk hoparlöre alsana.
(ismime fatih diyelim)
Esra: alo
Ben: alo
Esra: efendim
Ben: alo esra (hahahaha)
Esra: efendim fatihcim
Ben: naber nasıl gidiyor
Esra: iyi canım nolsun, oturuyorum evde kızlarla işte (arkadan kalabalık ve müzik sesi geliyor)
(Murat: olum önceki buluşma iyiydi tekrarlayalım mı de)
Ben: ya şey için aradım, önceki buluşmamız çok iyiydi tekrarlasak diyorum.
Esra: bilmem ki nasıl yapalım
Ben: şu saatte şurada uyar mı ?

Herneyse kabul etti ama yarım ağızla. Ben tabi telefonu kapattım yüzüm kıpkırmızı olmuş, sesim biraz incelmiş filan mal gibi bi konuşma olmuş, yine kendi kendimi aşağılıyorum. Murat iyiydi filan dese de içten içe o da biliyor. Gittim elimi yüzümü yıkadım. Tuncaya dedim gel panpa takılalım. Kendimi iyi hissediyordum kendim gibi adamları gördükçe. Geldi pes filan attık tavla oynadık çay içip içimizi kararttık yine. Ertesi günde öyle geçti yine. Tabi okula filan gidiyorum ama o kısımları atlıyorum belki ilerde anlatırım mallıklarımı. Neyse geldi buluşma günü gece uyuyamamışım yine doğru düzgün. Sabah kalktım duş aldım kendime gelmek için. Murat odasında. Moral filan ver dedim gaza getir olum. Başladı beni övmeye. Ama öyle yalandan değil beyler içten yani. Gerçekleri söylüyor sadece heycanlanıyorsun diyor normaldir diyor bende heycanlanıyorum ama seninki biraz fazla. Azaltmayı başarırsan olur filan. Bide hep aynı şeyi söylerdi olum yarın ölsen yazık değil mi derdi. Siktir et kafana takma. Ama idrak edemezdim tabi, kabul ederdim hak verirdim anlardım ama idrak edemezdim. Arada büyük fark var. Daha sonra idrak edicem buraya dikkat.

Herneyse 1 saat kaldı, 15 dk filan önce git mekanın orda turla, ortamı öğren filan dedi. Gittim amk bi baktım esra içerde oturuyor yanında yine kaşar arkadaşı Ceyda. Lan dedim yine aynı muhabbet bunlar taşak geçecek. Bayağı sinirlendim, heycan filan kalmadı sikerim anasını iki tane amı büzüşmüş kız. Ama biliyorum amk ikiside üstüme gelince aynı halt olucak. Masaya oturucam elimi kolumu koyucak yer bulamıycam. Aklıma türlü türlü şey geliyor acaba hafif içmiş gibi mi davransam o zaman daha rahat olurum filan. Salakça bisürü şey. Lan dedim dur. Muratı aradım dedim aga bu kaşarlar yine toplanmış bunların niyeti böyle. Lan dedi madem bu iş olmayacak bende geleyim mi ? ikimiz taşak geçeriz bunlarla bi daha da siktir edersin yada sikeriz. Ama yok durum başka hafif hoşlanıyorum diyorsan gelmeyiyim. Yok lan dedim gel bu sefer biz taşak geçeriz. 5dkya geldi çocuk. Zaten ufak yer öğrenci mekanı heryer birbirine yakın. Aga dur dedi hemen gitmeyelim biraz geç kalalım beklesin orospular. Buluşma saatinden 15dk sonra filan girdik içeri. Yanımda muratı görünce bu kaşarların suratı bi düştü böyle. Muratta deri ceketli hiçbişeyi sikine takmayan biri kızları sikecek gibi bakarak girdi zaten içeri. Tamam dedim şenlik var amk
 
307-Hiç unutmam özgün – acıyı çeken anlar çalıyor mekanda. Genelde ağır çalar ama bugün bizim günümüz. Müzik bana eksta moral verdi o gün anlayamamıştım nedenini. Tabi sonradan anladım müziklerin etkisini, uzun süredir melankolik şeyler takılıyordum. Selamlaştık tanıştırdım muratı kendinden emin bi tavırla. Murat gelince adeta ona güvenmiş rahatlamıştım. Kızlar murattan biraz korktular, veya benimle taşak geçememek morallerini bozdu galiba. Ceyda beni tek bulamadığından hemen atladı, ben birazdan kalkıcam söz verdim arkadaşlara, esrayla karşılaştık burada filan. Muratta atladı hemen benimde halı saha vardı da sıkıldım takılayım dedim kalkıcam birazdan. Ee dedi murat Ceyda gelicek misin sınıftakinlerin tiyatrosuna. Dedim noluyor amk. Sonra dediler muratla Ceyda aynı sınıftaymış amk. Ama Ceyda da böyle nası yiycek gibi mi desem korkuyo gibi mi desem öyle bakıyor murata. Ortam değişti tabi, bu ikisi sınıf arkadaşı çıkınca taşak geçme filanda kalmadı ortada. Sonra ikiside kalktı gittiler. Biz kaldık esrayla ama kafam muratla Ceyda da bunlar ne ayak diye. Esra bende bilmiyordum dedi. (bok bilmiyor amk biliyormuş) sonradan murat anlattı bu kaşarların bide başka ev arkadaşları varmış, muratın eve getirip siktiği kız buymuş. ismi Leyla olsun

Lan daha yazmıyorum dinleyen de yok yarın 23:00 da devam

392-devam

bu esrayla biraz takıldık cafede mal gibi pek konuşmadık. zaten ikimizinde aklı muratla ceyda daydı. bi boklar olduğu belliydi. dediğim gibi de murat anlattı sonra. siktiği kız bunların ev arkadaşıymış eee haliyle tanışmışlar daha önce filan. dedi oğlum işte sen esrayı rahat sikersin filan siktiririm ben sana. tamam dedim kabul eheheh. mal gibi güldüm böyle. işte bunların sınıf toplantısı oldu. sonra orda konuşmuşlar ceydayla, leylanında haberi var. bu kızların evine gidicez murat leylayı sikecek, bende esrayı. bide yanımıza bi eleman alıcaz muratın sınıf arkadaşı o da ceydayla ilgilenicek plan böyle. şimdi hani alkol yoktu diyenler olacaktır, elde başka çare yoktu panpalar. kızları sikebilmek için en kolay yol alkol, hem bahane de ..

toplandık sonraki günlerde. tekelden aldık bişeyler esralara doğru yola koyulduk. tabi bütün işi murat bağlıyor aramalar konuşmalar şakalar filan amk. ben mal gibi takılıyorum peşine. oğlum sikeceksin işte ben sana dememişmiydim diyor durmadan. lan diyorum bi dur. sikmesemde olur diycem nerdeyse heycanlanıyorum tabi. ama alkol olduğundan açılırım diye de bi rahatlık var içimde. toplandık gittik, bu kaşarlar süslenmişler filan, altı üstü evde içicez amk. neyse selamlaştık girdik içeri filan. oturduk muhabbet başladı. zaten murat leylayı girer girmez götürmeye başladı. kucak kucağalar nerdeyse, o yolunu buldu. yeni gelen elemanda biraz yırtık çıktı o da ceydayla muhabbeti ilerletiyor. tabi başta anlaştık şu senin şu benim diye. bende esraya bakıyorum mal gibi. hadi içlerim filan diyorum. esra yanıma geldi oturdu. yok sen çok tuhaf bi çocuksun, yok neden bu kadar utangaçsın. böyle denince bide daha çok kitleniyorum. baskı altında hissediyorum, mimik filan yapamıyorum ağzımı zaten açamıyorum. konuşsam ya sesim ince çıkar, yada duyulmaz. neyse bu muhabbetleri hemen geçiyorum biliyorsunuz zaten. içme faslına geldi olay.

kızlar yalandan kafa olmuş gibi yapıyorlar böyle. o diğer elemanda tam bir orospu çocuğu. böyle hafiften benim üstüme oynuyor, murat ordan atlıyor beni kurtarıyor elemanı göt ediyor filan. yani ordaki 3 kızında sevişmek isteyeceği son adam olmuşum. kafada gidiyor yavaştan, çocuk yüklendikçe bende söylüyorum bişeyler ama alkole de vuruyorum sinirle. mal gibi olmuşum iyice. murat bi köşede kızı yemeye başladı iyice. sonra bu kız kalktı gitti 5 dk sonra da murat arkasından. amk gittiler sikişe kaldım öylece. kafada bi dünya hani kız sikecektim ben ? diğer piçte zaten benim üstümden prim yapmış iyice kıza gidiyor hafiften ceyda da gönüllü zaten. baktım esraya bana acıyarak bakıyor. o kafanında vermiş olduğu cesaretle biraz yakınlaştım filan yok amk kız tamamen soğumuş. tersledi bide. tamam dedim siklerim lan. ben gidiyorum dedim. çektim geldim eve. tekelden aldım bişeyler oturdum içtim yine. yok amk yok olmayacak benden. o siktiğimin orospu çocuğundan neyim eksik. herkes üstüme oynuyor amk..

393-sabah uyandım ses yok seda yok. murat ortada yok kimbilir kaçıncı postayı atıyor. neyse dedim yine çağırdım bizim tuncay. geldi böyle aynı amk aynı ben adam, telefonda sesini filan zor duyuyorum, bi ortama girince asla önden girmez, pek konuşmaz aynı ben. geldi hayattan bezmiş gibi. yine açtı arabest şarkıları. hiç iç açıcı bişey anlatmıyor yine. evde bişeyler yaptık kahvaltı filan. öyle oturduk mal gibi televizyon izledik başka da bi bok yok. içimizden bi cafeye filan gidip tavla atmak gelmiyor. çünkü önceden denedik gidiyoruz amk etrafta millete bakıyorum şakır şakır konuşuyorlar. hani yurtdışına gidersiniz herkes konuşur bitek siz konuşamaz mal gibi bakarsınız öyle. işte öyle oluyordu. biz karşılıklı oturuyor, etraftan anlaşılmasın diye yalandan telefonun kilidini açıp kapatıyorduk. tabi ikimizde biliyorduk ama hani biz niye böyleyiz gibi bi durum yoktu. kendimizden gizliyorduk genelde. bişey yokmuş gibi yapıyorduk. zaten etrafta kızlar filan varsa iyice kasılıyordum, bakıyordum solda 4 kız oturmuş ne yapacağımı şaşırıyordum. bu durumdaki ben için esra-ceyda kardeşlerle buluşmak büyük bi olaydı. tuncaya baktıkça acıyorum kendimi görüyorum. kaçırdıklarımı düşünüyorum üzülüyorum, zamanın geçtiğini ve birşeyler yapamadığımı görüyorum elimi kolumu bağlamışlar sanki.

herneyse kapı açıldı murat geldi, yüzü gülüyor tabi ama bana sikiş attıramadığı için üzülüyor biraz. geldi yanıma baktı tuncay var hiç mevzuyu açmadı. zaten tuncaya anlatmazdım kız olaylarını, hani gelmek ister filan değil. zaten kız görse kaçardı korkardı, yatağa soksan kızla sikemezdi. morali bozulmasın diye söylemezdim. tuncay biraz daha takıldı filan gitti sonra. muratla kaldık. olum dedi dün niye sikmedin niye atarlandın. noldu. dedim sana ne anlattılar amk. kızın gönlü yoktu zaten, o orospu çocuğu da sinirimi bozdu kalktım geldim. iyi yapmışsın kardeşim dedi başka bişey demedi. muratta biliyordu dün kü muhabbetlerden sonra esra nın bana vermeyeceğini.


456- devam edelim beyler, bu arada asosyal diyenler olmuş, bu hastalığın asosyallikle çok alakası yok. açın araştırın biraz. bi de küfür edenler var, tamam sizde haklısınızda ben hiç haklı değil miyim ? neyse devam

bu sikememe olayımdan sonra aradan uzun zaman geçti, yani aylar. murat artık ortamlara sokmaz olmuş, benimde talebim yok. olsa bişeyler ayarlardı murat hepte öyle olmuştu. ben sürekli tuncayla filan takılıyordum. kızları filan uzaktan izliyordum. tam işte konuşucam cesaretleniyorum veya en azından merabalaşıcam bişeyler diyeceğim öylesine, tam o sırada hep bişey oluyor moralim bozuluyordu. ya bi orospu çocuğu çıkar taşak geçer, yada ben kendi kendime herkes bana bakıyor gülüyor gibi hissederdim. mesela amfiye girdiğimde sanki herkes bana bakıyormuş gibi hissediyordum. tabi kız topluluklarının her gülüşü banaymış gibi. sonra kapıdan girmeden hep kalabalık beklerdim onlarla kaynayarak girmeye çalışırdım. aynı minibüste başka birisi inince inmem gibi. neyse geçelim bunları hatırladıkça kötü oluyorum amk.

en sonunda artık murat dayanamadı. lan dedi oğlum ne bu halin, bi kendine gel lan, anladık sorunların varda biraz üstüne git bişeyler yap, sikerim tuncayı da başka kimseyi tanımıyosun. seni tanıyorum ya dedim. güldüm mal gibi. senden bi bok olmaz lan dedi. çocuk sinirlendi gitti amk. bu anı çok net hatırlıyorum çok kötü koymuştu bana. o an anladım ki murat olmazsa ben bir hiç olacaktım. düşündükçe daha çok dertlendim. içmek istedim içemedim. bi bok olmazdı benden doğruydu, amk insanlarla konuşamıyorum, korkuyorum, çekiniyorum, herkesten farklıyım, yarrağı yemiş haldeyim. dedim son, son olucak amk. gittim tekele doldurdum poşedi. zaten dibe vurdum tam vurcam sonra çıkıcam dedim...

458-içebildiğim kadar içtim, artık kusucam zaten midem çok kaldırmaz. 4 saat geçmiş. kapı açıldı murat geldi. gördü vaziyeti yine mi içtin lan, sikiyim hayatını olum akıllanmadın mı hala dedi. amk zaten kafam bi milyon lan dedim ne diyosun sen, sen kimsin piç içerim lan kafa benim değil mi vs. muratta sinirlendi ben olmasam bi sikim yiyemezsin vs. sıraladı amk...

siktir çektik yani kısacası birbirimize, yattım yatağı uyuyamıyorum kalktım kustum. kendime geldim biraz oturdum yatağı hafif sesli bi müzik açtım rastgele. sessizce ağlamaya başladım karanlıkta. hiç kimsem yoktu artık. tek başıma olduğumu iliklerime kadar hissettim. ağladım durdum. sonunda uyudum sabah uyandım berbat halde. duş aldım filan. bundan sonra artık değişmeliydi herşey. dibi görmüştüm, bundan sonra yukarı çıkmalıydım. ama dibe vurmamışım, dip bu değilmiş...

yazamıycam beyler biraz ara vereyim kötü oldum bi 15dk sonra filan belki devam ederim

 
532-yani anlayacağınız, hepiniz gibi zaman zaman bende '' artık yeter bundan sonra normal biri olucam şöyle şöyle yapıcam '' demiştim. ama öyle olmuyor. çünkü şöyle bir his oluyor sanki kendimle mücadele ediyorum, hastalığımı yenmeye çalışıyorum. burayı iyi dinleyin panpalar. bu hastalık öyle birşey değil.

ilk başta bu işin ilk basamağının hastalığı kabul etmek olduğunu söylemiştim. ikinci basamağı ise hastalığı kabul etmemektir.

kafa karıştırmayayım, yani önce hasta olduğunuzu kabul ettiniz. peki nasıl çözeceksiniz ? kendinizi hastalıklı kabul edip, kendinizle mücadele ederek değil ! hasta olmadığınızı düşünerek, kendinizin hemen hemen eksiksiz olduğunu kabul ederek ! hemen hemen dedim arada salaklıklar yaparsanız bu kadar da olsun dersiniz diye.
sosyal fobik olduğunuzu düşünmeyeceksiniz. her zaman piç olduğunuzu düşüneceksiniz. bir özgüven göstermeniz gerekirken, herkesin sizin hakkınızda '' o piçin teki yapar siker atar '' filan dediğini düşüneceksiniz. yoksa mal gibi '' hee o gerizekalı çocuk mu bi bok yapamaz o '' dediklerini düşünürseniz bi bok yapamazsınız. hikayeye devam

o sabah yeniden doğmalıydım. murat odada uyuyordu. düşünmekten veya alkolden mi bilmiyorum çok erken kalkmıştım sabah. yeniden doğacaksam kendimi sokağa atmalıydım. bilgisayarı hiç açmamıştım ilk kez. diğer günler ilk işim nette bişeyler yapmak, depresyonvari müzikler dinlemek oluyordu. ama hemen duştan sonra kendimi dışarı attım. sokakta yürümem zor olmadı bu kez, çünkü çok az kişi vardı erken bi saat olduğundan. kimse izlemiyordu beni uzun zaman sonra. veya aslında hiç beni hususi olarak izlemiyorlardı ama bana öyle geliyordu.

sonra eve geldim, evde spor yaptım biraz (şınav, mekik filan işte). kendimi daha iyi hissetmeye başladım. sigara içmek o kadar istemiyordum. ders saati geldi. ilk kez tuncayla takılıp biraz özgüven kazanıp, okula öyle gitmek istememiştim. tuncay aradı, evden çıkmadan 10 dk önce filan. derse gidicem dedim tabi şaşırdı çocuk. neyse çıktım dışarı yine ama sokaklar kalabalıklaşmış amk. yinede yenmeliyim bu hayatı başarmalıyım diye düşünüyorum. evet beyler evden okula giderken bunları düşünüyorum, durumun vehametini anlıyorsunuzdur. güç bela atladım otobüse. tabi otobüste herkesin bana baktığı hissi devam ediyor. ben acaba bakıyolarmı diye sürekli etrafıma bakıyorum, tabi ben bakınca herkes dönüyor bana bakıyor dikkat çekiyorum. bunu da o zaman farketmiştim. mesela otobüse yeni binen biri olursa hemen herkes döner bakar. otobüse binen kişi hiç umursama yerine oturur ve herkes eski haline döner. sosyal fobikler bu ilk binme anında herkesin bakmasını, sadece kendilerine mahsus bir aşağılama bakışı olarak görür. bunlar hayattan detaylar, ama böyle detaylar hastalık sandığımız bu saçma şeyi atlatmanıza çok yardımcı olacaktır. eksikleriniz hangi konudaysa, önce nedenlerini araştırın, sonra diğer insanlar nasıl yapıyor diye bakın. böyle yaptığınızda göreceksiniz ki aslında sizin başınıza gelenler onlarında geliyor ama siz kafanıza takıyorsunuz. yani kaldırımda biri oturuyorsa, yolda önünden geçen birine kesinlikle bakar. herkes herkese bakar amk. size mahsus değil bunlar.

okula geldim. yine sınıf kapısının önünde durdum amk. kızlar bakacak artist filan diyecek, gülecekler. erkekler aşağılar gibi bakacak. bende anfinin hemen girer girmez soluna veya sağına dönüp köşelerden en arkalara oturacağım. tabi bana gülenler daha çok gülecek. belki iddaya bile giriyorlardı benim hakkımda kafasını kaldıracak-kaldıramayacak diye. lan dedim sikerim gülsünler amk bugün farklı olmalı. direk girdim sınıfa.


542-yok dedim yok kötü birşey olmayacak. herşey çok güzel olacak. öyle köşelerden en arkaya filan gitmedim. tam anfinin ortasına ilerledim. ortasındaki sıra aralarındaki girişe geldim. kafamı kaldırdım baktım, yok yok kimse bana bakmıyor amk. durdum öyle bikaç saniye. arkamdaki eleman hadi birader ya dedi. baktım şöyle öne yakın orta sıralarda biyere oturdum. yani bilirsinizi çoğunuz. sıranın bittiği yerde tam orta girişin orda oturdum. yani en solda ben sağ tarafım filan boş hep. büyük bir anfiydi beyler. yavaş yavaş dolmaya başladı sınıf. 2 tane çok güzel kız geldi. orta girişe geldiler. tabi ben kafamı çevirdim hemen. kızlarda abazalardan uzakta oturmak isterler genelde. böyle onlar sınıfa girince dönüp bakan erkeklerin yanına oturmazlar. tam geldiler yanımda durdular. ''geçebili rmiyiz'' dedi biri tatlı bi şekilde (yada abazalıktan bana tatlı geldi). zar zor kalktım hiç yüzlerine bakmadan. geçtiler oturdular sonra bende oturdum. diğer taraflar filan hep dolmuştu sonradan. yani yanyana oturuyorduk. sağımda oturan kızın her fırsatta dönüp bana baktığını farkettim. ama sf yüzünden o bakınca ben ters tarafa bakıyor, yalandan hocayı izliyordum. bişeyler yazıyodum bazen. kız bakıp duruyordu amk. o baktıkça ellerim titriyor yine. ellerimi sıranın altına filan koyuyorum, çok belli oluyor yoksa. böyle ellerimi bacaklarımı koyacak yer bulamıyorum yine. rahat oturmaya çalışıyorum olmuyor.

'' pardon, 0.5 ucun var mı ? ''

haydaaa. sıranın üstünde duruyordu uç zaten, bahane yani sorması filan. lan ellerim köpek gibi titriyor zaten. yüzüne döndüm, böyle buz gibi olmuş bi suratla '' var '' dedim. alabilirmiyim dedi. hay amk kızı ya. ucu aldım elime. titriyor tabi o da farketti. ya dedim, bende kalpte problem var ellerim titriyor arada, sen alabilirsin içinde. kızda üzülmüş bir ifade vardı. aldı ucu çok teşekkür ederim dedi gülerek. dedi de devamını nasıl getirecem amk. devamını getirmeyi geçin beyler, ders bitsin eve gideyim odama gireyim diye düşünüyorum. bi sfli ne kadar abaza olursa olsun 31 çekmeyi kız sikmeye tercih eder. neyse dedim uykum varmış gibi yapayım. koydum kafamı sıraya uyuyor gibi. 5-10 dk öyle geçti. artık bitsinde kurtulayım diye bekliyorum. yok amk biter mi daha yeni başlıyor...

orospu çocuğu hocanın sesini duydum '' oğluuuum kaldır kafanı !! ''

543-gözlerimi açtım. lan inşallah bana dememiştir inşallah amk. bu hocada kadın, tam bir orospu ama öyle böyle değil. her okulda numunelik vardır bunlardan. kaldırdım kafamı ama baktım. yüzüm kıpkırmızı olmuş biliyorum. gözlerim tedirgin bi şekilde bakıyorum öyle hocaya. bana demiş o da bana bakıyor.

'' napıyorsun oğlum sen ? ''

cevap yok

'' sana diyorum cevap versene ''

'' uyuyordum '' (sınıfta kahkalar gülüşmeler, bakmayanlarda döndü bana bakıyoru artık)

'' utanmadan bide söylüyor musun ''

'' kusura bakmayın ''

sesimde hani böyle trolar gibi çıkıyor tabi. herkes farketmiş durumumu. heycandan altıma sıçıcam. '' çık dışarı '' dedi orospu karı. lan amk o kadar kişinin arasında, kalktım böyle büyük sessizlik var. herkes beni izliyor. uçtur kalemdir defterdir toplamaya uğraşıyorum. aldım hepsini ama elim titriyor. bu orospu karıda bağırıyor çabuk olsana diye. amk bi baktım benim kalemi kız aldı bana uzattı gülerek. aldım kalemi filan. hızlı hızlı, hani koşaradım derler ya öyle çıktım sınıftan ama kapıdan kendimi zor attım böyle. çıktıım bi anda bi rahatlama oldu amk kurtuldum diye. derin bi oh çektim. gittim lavaboya (tuvalet amk) elimi yüzümü yıkadım. eve geldim sonra. tabi aradım tuncayı gel oğlum gel amk. muratlada konuşmuyoruz zaten sen gel amk. dakkasında geldi, evde sıkıntıdan patlamış çocuk. gelir gelmez dedim yok içeri gelme dışarda oturalım. şaşırdı yine. içimden dedim üstüne gidicem ben bu işin. gel dışarda çay içeriz tuncay gel. ah tuncayım lan...
tuncaya filan anlattım durumu, sınıftaki kötü vaziyeti ve kızın tavırlarını. ikimiz değerlendirdik. bundan sonra derse gidip o kızı bulmalıydım. olmalıydı bu sefer. içimde bi his vardı. ilk ders iki gün sonra. kıza yaklaşırken sf yi nasıl yenicem ? işte sıkıntını büyük olduğu yer burası. Ve iki gün sonra

550- okula doğru yola koyuldum. yolda yine aynı sıkıntılar, panik olmalar filan. anfiye geldim yine. baktım kapının önündekilere kız yok oralarda. lan içerdeyse hemen yanına otursam mı filan diye düşünüyorum. dedim sikerim içerdeyse oturcam yanına mrb filan derim. girdim içeri baktım baktım köşeden, kız ortalarda oturmuş yine aynı yere amk. gittim yanına bana bakıyor gülüyor. merhaba dedim, karşılık verdi. '' çok sevdin herhalde burayı aynı yere oturmuşsun '' dedim. '' evet peki sen? '' dedi. '' ben sen burdasın diye oturdum '' dedim. gülümsedi. lan galiba oluyor bişeyler lan. kızda istekli olunca benim işim kolaylaştı. yoksa siksen konuşamazdım. şimdi şöyle kız diyor nerde oturuyorsun nerden geliyorsun filan ben cevaplayıp aynı soruları soruyorum. yoksa aklıma gelen birşey yok. herneyse ders bitti. çıkışta işin var mı dedim. yanında da diğer kız arkadaşı var tabi. sözüm vardı arkadaşa ama bi sorayım dedi. sordu yalandan filan. tamam gidelim dedi.

kampüsün içinde cafelerden birine oturduk. lan kız güzel beyler, öyle çirkin filan değil amk, ama taş gibi ilik gibide değil tabi. oturduk işte. kızlarla ikinci buluşmam olduğundan biraz daha rahatım. tabi kızında istekli olması çok rahatlatıyor beni. ama kafam yine durmuş durumda. aklıma tek bişey gelmiyor. türk kahvesi söyledim. öyle bakışıyoruz , kız tebessüm ediyor bişeyler söylemem için. '' bak dedim, ben biraz soğuk bi insanım böyle ilk tanışmalarda çok konuşkan olamıyorum '' bunu söylemem bile büyük bi lütuftu amk. yok yok dedi önemli değil zaten ben çok konuşan erkekleri sevmem. ama hiç konuşmayan erkekleri de sevmezsin dedim içimden. sonra esra olayı aklıma geldi. acaba bu kızda utangaç (aslında sf'li) olduğum için mi hoşlanmıştı. henüz soramazdım ama ikinci buluşmayı isteyip soracaktım. neyse o gün oturduk güzelce hafif muhabbette oldu. eve geldim sonra. tuncayı aradım gel. böyle böyle kız oldu gibi lan. sonra muratın dediği aklıma geldi. buluşmadan sonra aramak gerekiyormuş. aradım kızı, işte çok güzeldi filan bidaha buluşalım istiyorum filan.. bakın beyler benim durumun ne kadar vahim olduğunu anlamışsınızdır. ama bu kız cıvıl cıvıldı çok konuşkan sevecendi. bi saçmalık yapsam, pot kırsam gülerdi teselli ederdi. cana yakındı yani. o yüzden adımları çok kolay geçiyordum. sizden tavsiyem böyle bi kız bulabilmeniz. ama ne kadar zor biliyorum.

şimdi çok uzattın kısa kes diyenler olmuş biraz daha özetleyerek gidicem artık.

ikinci buluşma filan da oldu. ama sadece kendimi bu kızın yanında rahat hissediyordum. kızın adına tuğba diyelim. anladım ki beni esranın sevdiği gibi sevmiyor. benim gibi birini arıyor. sonunda çıkmaya başladık. çıkmak ne amk.. neyse işte manita oldu. bakın bu kız arkadaşı olayı inanılmaz özgüven veriyor. çok fazla yani.
 
 
647-çok beklettim sizi telafi etmeyi düşünüyorum bugün boş sayılırım.
bide yazdıklarımın bazılarını bi daha okudum da çok devrik cümle kullanıyorum. k bakmayın alışkanlık mümkün olduğunca azaltmaya çalışıcam, okumak zorlaşmasın

en son -tuğba ismini verdiğimiz- ilk sevgilimi anlatmışım, smile. ama unuttuğum bazı detaylar var onları vereyim. zaten mühim olan olaylar değil detaylar. mesela bazılarınız '' sen tuğbayı bulmuşsun biz daha ilk kısımdayız amk, manita yaparken sfliler nasıl davranmalı '' diyebilirler. merak etmeyin. böyle içten samimi bir kız bulsanız dahi, öyle birini bir daha bulamayacağınız için, o kızdan ayrıldıktan sonra eski halinize dönüyorsunuz. yani ben de bu kızdan sonra ayrıldım (anlatacağım) ve kızlar konusunda yine eski halime döndüm.

sevgili yaptım, muratla konuşmuyoruz, hala tuncaydan başka bir arkadaşım yok. tuğba zorluyor ortamlara girmemi ama ben kaçıyorum. benim çevremde arkadaş görmüyor, telefonum onun yanında hiç çalmıyor ve bazı davranışlarım göze batıyor. mesela sipariş verirken (amk) vs. bunlardan dolayı kız biraz ayıkmaya başlıyor durumumu ama tam anlam veremeden ilk sene bitti. tatil geldi ve dağıldık. murat geldi, ne zaman döneceksin beraber dönelim dedi ve aynı güne bilet aldık. evlere döndük. Muratla mahalle arkadaşı olduğumuzdan oradaki arkadaşlar filan barıştırdı aramızı buldular. Herhangi bir husumetimiz kalmadı ki zaten olmazdı da. Yalnız bu kavga başka şeyleri görmemi sağlaması açısından yararlı olmuştu.

ilk sene böyle bitti, ağır sf olduğum için çok fazla olay yaşamadım genelde evdeydim. sevgilimin olması tamamen şanstı.

ikinci seneye başlıyoruz...

655-yaz tatili bitti ayrılık vakti geldi. ayrılık dediğime bakmayın artık uniye gitmek istiyordum çünkü kız arkadaşım vardı amk. tuğbayla yazın hiç görüşemedik çünkü evlerimiz bambaşka yerlerdeydi ve kavuşacaktık. bu arada yazın sürekli kendi eksikliklerim üzerinde durdum. sürekli gözlem yaptım. bakın beyler gözlem çok önemli. bakın mesela amk kızlarla konuşamıyor musunuz, o zaman imkanınız varsa diğerlerinin kızlarla neler konuştuklarına bakın. onları gözlemleyin. eksiğiniz neyse o konuda gözlem yapın. bu da bir nacizane tavsiyem olsun, dikkate alanlara. neyse amk...

muratla birlikte yine otobüse atladık öğrenci evimize geldik. Yine sf belirtileri başladı. Memleketimde de vardı tabi ama ortam filan yabancı değildi ve özgüven gösterilecek çok fazla şey yoktu, o yüzden daha rahat oluyordu. Ama uniye gelince tekrar başlıyordu. Çünkü murattan başka kimsem yoktu. Şöyle bir durum da var murat hayatımın sonuna kadar yanımda olmazdı. Bu yüzden hayatımı murata endekslemeden uni bitmeden bu sorunu çözmek istiyordum. Tatilde araştırmalarda yapmıştım. Yapacaklarımı tek tek yazmıştım. Neyse gelince direk tuğbayı aramıştım. O benden birkaç gün önce gelmişti herhalde (öyle hatırlıyorum). Buluştuk, kavuştuk. Yine sarılınca çok rahatlamıştım. Ama özgüvenim murata değil de bu sefer tuğbaya endeksleniyordu. Bir gün o da gidecekti ve göt gibi kalacaktım. Ama kendimi ona teslim etmiştim, mutluydum düşünmüyordum. Tuğba yavaş yavaş hastalığımı fark etmeye başlamıştı ama tatil girince muhtemelen unutmuştu birçok şeyi. Herhalde kendi kendine böyle bir şeyin olmadığını, kendine öyle geldiğini düşünüyordu. Fakat benim her bir hareketime başka bahane bulmam (ellerimin titremesi kalpten, konuşamamam soğuk insan oluşumdan, çok lüks yerlere gitmemem parasızlıktan, onun ortamlarına çok girmemem arkadaşlarını sevmemem), beni çok sorunlu biri yapıyordu. Ya bu sorunları aşmalı yada Tuğba ya bi süre sonra elveda demeliydim. Ama ben bunları göz ardı edip kendimi kaptırmış gidiyorum.
2 nci senenin ilk ayı geçti, tuğbayla aramız biraz soğumuş gibiydi ama düzeldi sonradan. Derslere beraber gidiyor, kütüphanede beraber ders çalışıyorduk. Gözü çok yükseklerde bir kız değildi, mütevaziydi ama yine de gezip eğlenmek, yeni şeyler yaşamak istiyordu (seks diyenin amk). Bir gün Tuğba yı bize çağırdım, gece bize gelecekti (seks diyenin yine amk). Alkol filan içmiyordum biliyordu, o yüzden masum masum takılıcak, özgür özgür yiyişecektik. Daha önce sadece yanağından öpmüş olan ben kızı kaçırmamak adına biraz ileri gitmem gerektiğini anlamıştım artık. Çünkü bana kalsa hayatımda hiçbir kızı öpmemiş olan ben, öpüşmekten korkar olmuştum. Heyecan dorukta akşam tuğbanın gelmesini bekliyordum. Saat 8 de gelecek, 1 e kadar geri dönecekti. Yurtları 1 de alıyordu en son. Heycanlanmam filan da sadece öpüşmekten he başka bişeyden değil. Açtım neti öpüşme teknikleri filan mal gibi şeylere bakıyorum ehehe neyse saat oldu 8
 
 
 
kardeş siteler
 
http://www.jetonorg.tr.gg/
http://www.filateliucak.tr.gg/
 
Bugün 36899 ziyaretçi (50703 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol