kaynak: www.trfila.com
Üzerindeki damgalardan anlaşıldığı kadarı ile İkinci Dünya Savaşı sırasında 27-Nisan-1941 tarihinde ABD'nin Washington şehrinden Ankara'ya gönderilmiş olan bu zarf 24-Temmuz-1941 tarinde üç ay süren bir yoculuktan sonra Ankara'ya ulaşmış ve damgalanmış. İki ay Ankara postahanesinde bekletildikten sonra kimse zarfı almaya gelmediği ve/veya adres General Delivery (Genel Teslimat) şeklinde belirtildiği için 23-Eylül-1941 tarihinde BİLİNMİYOR etiketi yapıştırılıp damgalandıktan sonra gönderene geri yollanmış. Bu sefer yolculuğu dokuz ay sürmüş görünüyor, 15-Haziran-1942 tarihinde New York'a ulaşmış. New York makinasında flamda savunma tahvilleri ve pulları alınız yazıyor anlaşılan Amerikan posta idaresi devlete ek kaynak sağlamakta yardımcı olmaya çalışıyor.
ABD-Türkiye yolculuğunda veya daha büyük olasılık ile Türkiye-ABD yolculuğunda zarf ayrıca İngiliz ve Amerikan sansürcüleri tarafından açılmış ve okunmuş (herhalde çok gülmüşlerdir).
Zarfın içindeki ise Gazeteden kesilmiş bir karikatürden başka bir şey değil. Karikatürde Hitler Dardanelles-Çanakkale boğazının karşı tarafından bir hindiye yemekkabı uzatıyor ama arkasında bir balta gizliyor. Malum İngilizcede Hindi ve Türkiye sözcüklerinin karşılığı aynı yani Turkey. Yemek kabında ise "piece of Greece" -"Yunanistan'ın bir parçası" yazıyor. Almanlar ın o tarihte Yunanistan'ı işgal etmiş olduğunu hatırlatayım.
H.J.Waterman adlı bu şaka yapmayı seven filatelist savaşın ortasında bu zarfı hazırlayarak hem postacılara iş çıkarmış, hem bize hoş bir materyel bırakmış, hemde sansürcüleri eğlendirmiş diye düşünüyorum.
Selamlar ve saygılar,
Cüneyt Gemicioğlu
Kıymet'li Cüneyt Bey Kardeş'im;
Hakîkaten çok enteresan bir zarf almışsınız. Ancak bu "mektub"un hiç de sanıldığı kadar mâsum bir filatelist şaka'sı olduğunu sanmayınız. II. Dünyâ Savaş'ı sıra'sında bütün Ülke'lerin bir yanlış bilgilendirme ve pasif propaganda bölüm'ü var idi. (Misinformation - Subversive Propaganda) Bu tür yer'lerde edebiyat kritik'leri, yazar'lar, artist'ler ve bunlar gibi ulusal ve uluslar arası konu'larda bilgi sâhib'i olan insan'lar çalışır; bi'l hassa savaş'a girmemiş fakat karşı taraf'a sempati duyduğu zann'edilen Ülke'ler hedef seçilir idi. 1941 / 1942 sene'lerinde Türkiye bu şekil'de algılandığından; kendi ad'ına Ankara'ya gönderilen ve adres taşımayan bir zarf'ın açılıb içine bakılacağı çok iyi bilindiğine göre, söz konu'su karikatür bu anlam'da bir propaganda hattâ dolaylı ve gayr ı resmî bir uyarı niteliği taşıyor. Geri gönderilmesi istenen adres'in ise ABD'nin Başkent'indeki Devlet Dâire'lerinin bulunduğu Perry Street'den gelmiş olması, W. C. Waterman'ın 1950'li sene'lerde bile hâlâ bir edebiyat eleştirmen'i olarak çalışıyor bulunması ise oldukca ilgincdir. Sevgi'ler ve Saygı'lar. Osman Levend
--------------------------------------------------------------------------------------------
İşte bir ilginç zarf daha.
Avrupada İkinci Dünya Savaşı sona ermiş gibi Almanya teslim olalı daha bir hafta ancak olmuş, Pasifikte savaş daha devam ediyor. Amerikanın Japonyaya yüzbinlerce insanın ölmesine binlercesinin kül haline gelmesine neden olan atom bombalarını atmasına üç ay var.
Ne dersiniz acaba bir filatelist fantazilerini tatmin etmek için mi bu zarfı hazırlamış ? 1 liralı Kızılay Cemiyeti yardım pulunu zarfa dalgınlıkla mı yapıştırmış?
Bunlar bir yana Türkiyeden İsviçreye giden zarf Kahire üzerinden neden geçmiş? Zarf üzerindeki görsel Ascona-Lago Magiore damgası geçen her gönderiye mi vuruluyormuş, yoksa zarfı beğenen bir posta görevlisi özellikle mi bu damgayı kullanmış?
Benim aklıma gelmeyen daha pek çok soru vardır mutlaka.
Selamlar ve saygılar,
Cüneyt Gemicioğlu
--------------------------------------------------------------------------------
Değerli Trfila Üyeleri,
Bu kez sizlere Kayseri'den Samsun'a gönderilmiş 1921 yılına ait bir posta havale kağıdı sunuyorum. O dönemlerde havale edilen paraya göre pul yapıştırılması gerekli olduğunu hatırlatayım. Üç havale kağıdı pullar ile birbirine eklenmiş ve toplam 204 pul yapıştırılmış (yanlış saymadı isem).
Gerçekten postahanede pul mu yokmuş yoksa bir rekor denemesi mi yapılmış acaba? Karar sizlerin.
Selamlar ve saygılar,
Cüneyt Gemicioğlu
Benim rekor deneme'si olduğu konu'sunda tereddüd'üm var. Unutulmaması gereken konu gönderilen mıkdâr'ın, yâni 800,000 kuruş'un (Sekiz bin Lira) 1921 sene'sinde satın alabileceği nesne'ler ara'sında bütün müştemilât'ı ve binâ'ları ile 100 dönüm'lük bir çiftlik dahî var idi. Bu bakım'dan Posta İdâre'sinin bu havâle'yi yapmak için tahsîl etdiği yaklaşık 100 Lira'yı çok görmemek lâzım.
-------------------------------------------------------------------------------
Merhaba Değerli Trfila üyeleri,
Sitemizde Filatelide çeşitlilikten ve sınırsızlıktan sık sık bahsediyoruz. Günümüzde çeşitli ülkelerde az sayıda da olsa meraklısı olan bir temada otomat pulları. Otomatik pul veren makinaların öncülerinden olan Almanlar tarafından Automatenmarke veya kısaca ATM denilen otomat pullarıda sonunda kataloglarımızda yer aldı.
Pul verme makinaları ülkemizde de bir dönem denenmiş. İlk olarak alınan Alman yapımı Küssendorf makinaları 1987-1990 yıları arasında denenmiş, daha sonra İsviçre yapımı Frama makinaları 1991-1993 yılları arasında yoğun posta gönderimi olan merkezlerde denenmişler.
Burada sizlere sunduğum zarf filatelistlerin fantezilerinin sınır tanımadığını gösteriyor. Zarf 31 Ocak 1989 tarihinde Almanya'nın Köln şehrinden otomat pulu ile ücreti ödenerek yolculuğuna başlamış. Post restant yani postahanede alıcısını bekleme kaydı ile yollanan zarf 4 Şubat 1989 tarihinde Yenişehir-Ankara postahanesine ulaşarak varış damgasını yemiş. 18 Şubat 1989 tarihinde üzerine otomat pulu eklenerek Ankara'dan yine postrestant La Paz Bolivya'ya doğru yola çıkmış. 2 Mart 1989 tarihinde Bolivya'da satışa çıkan seriden bir pul ile ücreti ödenerek ve o serinin özel ilk gün damgası ile damgalanarak Almanya'ya geri gönderilmiş. 16 Mart 1989 tarihinde Köln havaalanı varış damgasından anlaşıldığına göre dünyayı dolaştıktan sonra sağ salim Almanya'ya varmış.
Selamlar ve saygılar,
Cüneyt Gemicioğlu
----------------------------------------------------------------------------
Değerli Trfila Üyeleri,
Sizlerle koleksiyonumdan filatelimizin esrarengiz pullarından biri olan 1937 üstbaskılı uçak pulları ile hazırlanmış bir zarf paylaşmak istiyorum. Esrarengiz dememin nedeni üzerine 1937 diye üstbaskı yapılmış olmasına karşın pulların satışa çıkış tarihinin tartışma konusu olması. Uzunca bir dönem bu pulların 1937 yılı sonlarında satışa çıktığı iddiası vardı. Ancak yeni kataloglarda 1938 yılı başında satışa çıktığı yazılı.
Görüleceği gibi zarf Almanya'da büyük olasılıkla pul tüccarı olan bir kişiye gönderilmiş. Pul tüccarı olduğunu tahmin etmemin nedeni ise, o dönemde Türkiye'de filateli bilgisinin oldukça düşük olması buna karşılık yurtdışından böyle malzemelere talep olduğu için tüccarların devreye girerek bunların üretilmesini sağladıklarını biliyoruz.
Zarfı hazırlayan kişi o dönem usule uygun olarak zarfın havayolu ile taşınırken hangi yol/güzergah üzerinden taşınmasını istediğini de belirtmiş, ve Belgrad üzerinden (Via Beograd) diye zarfa yazmış. Bunun nedeni belki de zarfın arka yüzünde uygulandığını gördüğümüz Zemun-Belgrad havalanına ait uçak resmide içeren son derece güzel transit geçiş damgasının vurulmasını istemesi olabilir. Son olarak zarfın arkasında varış yeri olan Hamburg'da gönderi taahütlü olduğu için zarfa uygulanan Hamburg varış (arrive) damgası da zarfı tamamlıyor.
-------------------------------------------------------------------------------------
Bu hafta başında e-bay de satışa sunulan ve benimde 232 $ teklif vermeme rağmen alamadığım ve yine bir klasik olarak neo2005 isimli ABD de yaşayan bir Türk arkadaşımızın aldığı zarfda Cüneyt beyin yazdıklarını doğrular nitelikte ve sergilenen zarftan 9 gün önce yani 7 Nisan 1938 tarihli
Saygılarımla
-------------------------------------------------------------------------
Posta idaremizin 1983 yılında taahütlü posta gönderileri için kullanılması düşünülerek hazırladığı antiye zarflar, sanıyorum tanıtımı iyi yapılmadığı için satılamamışlar ve idarenin elinde kalmışlar. Enflasyon nedeni ile kullanılma imkanı kalmayan zarflar boş zarf yerine içi yazışma amacı ile kullanılmış.
Posta idarelerinin iç yazışmaları amacı ile gönderilen zarflar için pul kullanma zorunluluğu olmadığı için sadece zarfa servis kaşesi vurulması yeterli.
Zarflar antiye zarf, yani üzerinde pul resmi bulunan zarflar olduğu için benim anladığım kadarı ile pul resmi akıl karıştırmasın diye düşünülerek, sizin resmini paylaştığınız zafta görüldüğü gibi bu antiyelere servis kaşesi pulun üstüne uygulanmış şekilde karşımıza çıkıyor.
Birde pul resminin tamamen siyah ile üstbaskılandığı zarflar var. Tabi pulda Atatürk profili olduğu için Atatürk'ün üzeri kapatılmış/karalanmış gibi oluyor, bu nedenle kötü niyetle yapılmış olması da insanın aklına gelebileceğinden çok düşüncesizce yapılmış bir uygulama .
Selamlar ve saygılar,
Cüneyt Gemicioğlu
------------------------------------------------------------------------------------
|